Şubat 8, 2025

Keşan Haber: Güncel Haberler ve Son Dakika Gelişmeleri

Ekonomiden spora, teknolojiden magazine; Keşan Haber ile en güncel ve çarpıcı haberleri keşfedin!

Almanya’da dönerli, kutuplu, heyecanlı seçim kampanyaları

23 Şubat'ta yapılacak Federal Meclis seçimi, belki Almanya'nın en gergin ve en renkli seçimlerinden biri olacak. Koalisyon seçenekleri de sınırlı olacağı için seçim sonrası belirsiz gibi görünüyor.

ALMANYA – Türkiye’nin tersine Almanya’da seçim kampanyaları oldukça sessiz, gerilimsiz, siyasi nezaket kuralları içinde yürütülür. Türkiye’de olduğu gibi büyük mitingler, caddelerde, sokaklarda parti bayrakları, hoparlörlü seçim propagandaları göremezsiniz. Seçim sonuçları da büyük sürprizler ortaya çıkarmaz, hükümetin hangi partiler tarafından kurulacağı da aşağı yukarı bellidir. Son 16 yıllık Angela Merkel dönemine baktığımızda, kimin başbakan olacağı da yüzde 100’e yakın bir olasılıkla belliydi. Ülkenin ilk ve tek kadın başbakanı olan Hıristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) Merkel, siyaseti bıraktığı 2021 yılına kadar kesintisiz 16 yıl Almanya’nın başbakanlığını yaptı, siyaseti bırakmamış olsaydı daha da yapardı.

SİYASET GERİLDİ, KOALİSYON DAĞILDI, ERKEN SEÇİM KARARI ALINDI

Siyasetin gerilmesi, kutuplaşması, partilerin renklerinden dolayı ‘Trafik Lambası’ olarak adlandırılan, Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti’den (FDP) oluşan koalisyon hükümetinin geçen yılın kasım ayında dağılmasından sonra başladı. 2021 yılının eylül ayında yapılan Federal Meclis seçiminde Sosyal Demokrat Parti (SPD) birinci parti olmuş, Olaf Scholz başbakanlığında koalisyon hükümeti kurulmuştu. Çok farklı sosyal ve ekonomi politikaları sebebiyle koalisyonun yasama dönemini tamamlayamayacağı söylendi; nitekim Kasım 2024’te koalisyon dağıldı. SPD’li Federal Başbakan Scholz, koalisyonun dağılmasına sebep olan FDP’nin Genel Başkanı ve Federal Maliye Bakanı Christian Lindner’i görevden aldı, Lindner’e ağır suçlamalar yöneltti. Federal Hükümet, 16 Aralık 2024’de güvensizlik oylamasıyla resmi olarak sona erdi, Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier de 23 Şubat’ta erken seçim kararı aldı.

FAŞİST PARTİ AfD’DEN OY KAPMA YARIŞI BAŞLADI

CDU içinde Merkel’e karşı liderlik yarışını kaybeden ve uzun yıllar farklı şirketlerde çalışmış olan Friedrich Merz, Merkel’in siyasetten ayrılması üzerine partisine geri döndü ve yeni başkanı oldu. Başbakanlık hayalini gerçekleşmeye çok yakın olduğunu gören Merz için siyasette kutuplaştırmayı başlatan kişi demek pek yanlış olmaz. Bunun için ilk girişimi faşist parti Almanya için Alternatif’e (AfD) giden seçmenleri kazanmak oldu. Bu amaçla ilk olarak mülteci ve göç konusuna el attı, hedefine Ukraynalıları aldı, onların diş yaptırdığını, bu yüzden Almanların dişçilerden randevu alamadığını ileri sürdü. Ardından Ukraynalılara, işsizlere ödenen ve Bürgergeld olarak adlandırılan sosyal yardım verilmemesini, diğer mültecilere ödenen ve sosyal yardımdan daha az olan yardımın verilmesini istedi.

Bu çıkışlarından sonra mülteci ve göç konusunu sürekli gündemde tuttu, sürekli tırmandırdı. En son olarak Federal Meclis’e AfD’nin desteğini hesap ederek göç sınırlaması konusunda önerge sundu. Hükümete çağrı niteliğindeki önerge az farkla kabul edilirken, yasa teklifi yine az farkla reddedildi. AfD tam destek verirken, kendi partisi ve FDP’den de beklediği tüm desteği bulamadı. Ebedi rakibi Angela Merkel, sosyal medya üzerinden bir açıklama yaparak, Merz’in AfD ile işbirliği yapmasını sert biçimde eleştirdi. Hamburg’da kitabının tanıtımında bu eleştirisini yeniledi, “Başbakan olarak Merz mi, (Yeşiller’in başbakan adayı) Habeck mi?” sorusuna bir süre durakladıktan sonra “Merz” karşılığını verdi. Bu durum, Merkel’in Merz’e gönülsüz destek verdiği olarak yorumlandı. Merz’in AfD’den oy kapma girişimi şimdiye kadar bir sonuç vermedi, tersine uzmanlar bütün bunların AfD’nin işine yaradığını, insanların çoğu zaman taklitleri değil, asılları seçtiklerini hatırlattı. CDU’nun oyu aylardır yüzde 30 dolayındayken, AfD de yüzde 20’lerde sabit duruyor.

SAHRA WAGENKNECHT DE AfD’DEN OY KAPMAYA UĞRAŞIYOR

Sol Parti’den (Die Linke) ayrılıp kendi adıyla Sahra Wagenknecht Birliği (BSW) partisini kuran Sahra Wagenknecht de AfD’den oy kapmaya uğraşan liderlerden. Ülkenin renkli siyasi yüzlerinden olan Wagenknecht de göçün sınırlandırılmasını, Ukrayna’ya askeri yardımın kesilmesini ve Rusya’ya ekonomik ambargolara son verilmesini istiyor. Geçen yılın ocak ayında kurulan parti büyük bir çıkış yakalamış, geçen eylül ayında üç doğu eyaletinde yapılan seçimlerde eyalet parlamentosuna girmeyi başarmıştı. Almanya çapında da anketlerde yüzde 5 oy sınırının üstünde görünüyordu. Merz’in göçü sınırlama önergesine AfD ile birlikte destek vermesi üzerine ağır eleştirilere uğradı, oyu da anketlerde yüzde 4 dolayında görünüyor. Buna karşılık uzun bir süredir anketlerde oyu yüzde 3-4 aralığında bulunan Sol Parti, son anketlerde yüzde 6’a ulaşmış durumda.

SEÇİM KAMPANYALARINA DÖNER DE GİRDİ

Seçim kampanyalarının bu gergin ve kutuplu yanına karşın biraz renkli bir yanı da var; o da döner, fiyat bakımından pek renkli olmasa da… Almanların ‘milli yemeği’ olma yolunda hızla ilerleyen ekmek arası döner, Almanya’da fiyat artışının simgesi oldu. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasından önce fiyatı 3 ile 4 euro arasındayken, şimdilerde 6 ile 7 euro arasında bulunuyor. Özellikle sosyal medyada gençler dönerin pahalı olmasından şikayet ediyor, politikacılardan döneri ucuzlatmasını istiyor. Bir grup göçmen kökenli genç, sokakta gördükleri Başbakan Scholz’a, “Bay Scholz, döneri ucuzlatın” diye seslenmişti.

Dönerin fiyatı seçim kampanyalarında Scholz ile Merz arasında da polemik konusu oldu. Merz sosyal medyada hesabında, “Döneri yeniden ucuzlatacağız. Gastronomide katma değer vergisini yüzde 19’dan yüzde 7’ye düşüreceğiz, böylece döner ucuzlayacak” yazdı. SPD, sosyal medya hesabında bunun gerçekleştirilemeyecek ‘boş vaat’ olduğunu ileri sürdü. Şu anda gastromide dışarıda yenen gıdalar için katma değer vergisinin yüzde 7 olduğunu hatırlattı, bunun döner için de geçerli olduğunu yazdı. SPD’nin asgari saat ücretini 12,82 eurodan 15 euroya yükselteceğini, böylece az gelirlilerin alım gücünü artıracağını ifade etti.

Öte yandan, Kuzey Ren Vestfayla Eyaleti (NRW) kamu yayın kuruluşu WDR, liderlerle dönerli seçim haberi dizisi yürütüyor. ‘Auf einen Döner mit..’ (Dönerli söyleşi) adlı dizide şimdiye kadar Sol Parti, BSW, FDP ve Yeşiller’in liderleriyle söyleşi yapıldı. WDR, en son olarak Scholz ile Almanya’nın en yoksul kenti Gelsenkirchen’de bir seyyar dönercide söyleşi yaptı. Scholz, gıdada katma değer vergisini yüzde 7’den 5’e düşüreceklerini, çok kazanandan çok vergi alacaklarını söyledi. Düzensiz göçün sınırlandırılması konusunda çok şey yaptıklarını anlatan Scholz, burada yerleşik ve ülkenin gelişimine büyük katkı bulunan göçmenler hakkında kötü konuşulmasını istemediğini vurguladı.

SEÇİM OTOMATI PARTİ TERCİHİNDE SEÇMENLERE DESTEK OLACAK

Bu belirsiz seçim ve neredeyse tek konunun mülteciler ve göç olduğu bir ortamda seçmenlerin parti tercihi de epeyce zor görünüyor. Almanya, iki büyük SPD ve CDU, iki de küçük Yeşiller ve FDP partili dönemi çoktan geride bırakmış bir ülke. Böyle bir dönemde seçmenlere ‘Wahl-O-Mat.de’ adlı internet sitesinin destek olması bekleniyor. Federal Siyasi Eğitim Merkezi tarafından hazırlanmış olan internet sitesi 2002 yılında açıldı, şimdiye kadar 130 milyon kişi tarafından kullanıldı. Erken seçim dolayısıyla hızlı bir biçimde 6 Şubat’ta açılan siteyi birkaç gün içinde 6 milyon kişi kullandı.

Burada sosyal, ekonomi, enerji, dış politika ve diğer önemli siyasi ve toplumsal konularda 38 tez bulunuyor. Bu tezlere, ‘onaylıyorum, onaylamıyorum ve tarafsızım’ olmak üzere üç seçenekten biriyle yanıt veriyorsunuz. Örnek olarak, “Yenilenebilir enerjiye devlet desteği sürsün. Almanya Ukrayna’ya desteğe devam etsin. Asgari saat ücreti 15 euroya yükseltilsin” gibi temel tezler yer alıyor. Bu tezlere verdiğiniz yanıtlar değerlendiriliyor ve size en uygun parti öneriliyor. İnternet sitesini hazırlayanlar, işin içinde yapay zeka bulunmadığını özellikle vurguladılar. Bu durumda seçmenlere kelimenin gerçek anlamıyla “Kolay gelsin” demek yerinde olur, işleri hiç kolay değil.